Search Results
41 results found with an empty search
- Trabzon Hukuk Davalari Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
Özel Hukuk Davaları Toplumun birbiriyle eşit haklara sahip üyeleri arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk alanına Özel Hukuk denir. Türkiye’de bu alanı düzenleyen başlıca yasalar Medeni Kanun, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’dur. Bireyler arasındaki ilişkileri düzenleyen özel hukukta, devlet düzenleyici ve uygulayıcı olarak yaptırım aşamasında bu hukuka müdahale eder (bireyin yargıya başvurması gibi). Ancak, devlet, eğer kamu kurumlarının tüzel kişi olarak bireylerle ilişkisinde, birey gibi özel hukuka tabi olur. Devlete ait ticari işletmelerin bireylerle olan iş ilişkileri de özel hukuk alanına girebilir (kiralar, bankalar). “Özel Hukuk Davaları ” kavramını, hukuk mahkemelerinde görülen davalar için kullanırız. Boşanma davaları, tazminat davaları, alacak davaları, tapu iptali ve tescil davaları, el atmanın önlenmesi davaları, itirazın iptali davaları, kamulaştırma davaları, işçilik davaları, menfi tespit davaları, miras davaları, ortaklığın giderilmesi davaları gibi davalar özel hukuk alanındaki başlıca davalardır. Özel Hukuk Davalarını, görüldükleri hukuk mahkemelerine ve dava konularına göre tasnif ettik. Tüm Özel Hukuk davalarınız için büromuz ile irtibat kurabilirsiniz. MAHKEME ÇEŞİTLERİNE GÖRE DAVALAR TİCARET MAHKEMESİ DAVALARI İŞ MAHKEMESİ DAVALARI ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ DAVALARI AİLE MAHKEMESİ DAVALARI SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVALARI FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ DAVALARI TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVALARI KADASTRO MAHKEMESİ DAVALARI İCRA HUKUK MAHKEMESİ DAVALARI DAVA KONULARINA GÖRE DAVALAR TAZMİNAT DAVALARI TAPU VE KADASTRO DAVALARI TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVALARI EL ATMANIN ÖNLENMESİ VE ECR-İ MİSİL DAVASI TİCARET HUKUKU DAVALARI MAL PAYLAŞIMI DAVALARI BOŞANMA VE MAL REJİMİ DAVALARI MİRAS HUKUKU DAVALARI NÜFUS DAVALARI ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVALARI SİGORTA HUKUKU DAVALARI SPOR HUKUKU DAVALARI TANIMA VE TENFİZ DAVASI TÜKETİCİ HUKUKU DAVALARI VELAYET VE VESAYET DAVALARI İCRA-İFLAS HUKUKU DAVALARI İDARE VE VERGİ HUKUKU DAVALARI İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU DAVALARI İŞE İADE DAVASI NEDİR? KADASTRO DAVALARI KAMULAŞTIRMA DAVALARI KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA DAVALARI KAT MÜLKİYETİ HUKUKU DAVALARI KİRA HUKUKU DAVALARI KOMŞULUK HUKUKU DAVALARI FİKRİ VE SINAİ HAKLAR DAVALARI BİLİŞİM HUKUKU DAVALARI Hukuk Davaları Avukatı Arabulucu & Avukat Ayşe Öksüz Zıvalı / 0505 886 11 93
- Trabzon Komşuluk Hukuku Davalari Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
Komşuluk Hukuku Davaları Komşuluk hukuku, Türk Medeni Kanununa göre, birbirine komşu olan taşınmaz maliklerinin birbirine karşı hak ve yükümlülüklerini düzenleyen hukuk kuralları bütünüdür.” Komşuluk hukuku kurallarının bir bölümü özel hukuk, bir bölümü de kamu hukuku alanına girmektedir. Özel hukuk alanındaki komşuluk hukuku kuralları hemen bütünüyle Türk Medeni Kanunu’nun ayni haklar bölümünde yer almaktadır. Komşuluk Hukuku gereğince yükümlülükler üç başlık altında toplanır. 1) Mülkiyet hakkından doğan bazı yetkileri kullanmama yükümlülüğü, 2) Katlanma yükümlülüğü, 3) Bazı edimlerde bulunma yükümlülüğü. Kamu hukuku alanındaki komşuluk hukuku kuralları büyük ölçüde idare hukuku mevzuatında öngörülmüştür. Bunlardan en önemlileri Çevre Kanunu ve İmar Kanunu’ dur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, Taşkın İnşaat Davaları Eski hale getirme Davaları Tazminat Davaları Çevre Kirliliği Davaları İmar Kirliği Davaları Trabzon Komşuluk Hukuku Davaları Avukatı Ayşe Öksüz Zıvalı
- Trabzon İdari Davalari Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
İdare ve Vergi Hukuku Davaları İDARİ DAVA NEDİR? Devlet kurumları tarafından yapılan işlemlere karşı dava açılan davalara İdari Dava denir. İdari davalarda mahkemelerce idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğu denetlenir, yerindeliği denetlenmez. İdari davalar idare mahkemesinde, vergi mahkemesinde veya Danıştay’da görülür. İdare mahkemesi ; idarenin hukuka aykırı işlem ve eylemlerine karşı açılan idari davalara bakmakla görevli temel mahkemelerden biridir . İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine giren davalar ve ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülen davalar dışındaki tüm iptal davaları (bir idari işlemin hukuka aykırı olması nedeniyle iptal edilmesi talebiyle açılan idari davalar) ve tam yargı davalarında (idari işlem veya eylemler nedeniyle zarar görenlerin idare aleyhine açtıkları tazminat davaları) yargılama yapar. Vergi mahkemesi ; idarenin vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin iptal ve tam yargı davalarına bakmakla görevli idari mahkemedir. Vergi mahkemeleri; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar, yukarıdaki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davalar ve diğer kanunlarla vergi mahkemesine verilen davalarda yargılama yapar. İDARİ DAVA HANGİ İŞLEMLERE KARŞI AÇILIR? İdarenin hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği iş ve işlemlerin iptali ve uğranılan zararın tazmini için açılır. Dava açılması için ilgili işin idare (bir kamu kurumu) tarafından yapılmış olması gerekir. Ayrıca bu işlem kesin olarak tamamlanmış olmalıdır. Eğer idari işlemin tesisi devam ediyorsa, başka bir makamın onayına ihtiyaç varsa, veya verilen karara karşı başvuru yaparak kararın değiştirilmesini talep etmek imkanı varsa o işlem kesin olarak tamamlanmamış demektir. Önce idari yolların tüketilmesi gerekir. İDARİ DAVA HANGİ SÜREDE AÇILIR? İdare tarafından yazılı bildirim (tebligat) yapılmasını takiben Vergi Mahkemelerinde 30, İdare Mahkemelerinde veya Danıştay’da 60 gün içerisinde dava açılması gerekir. Özel kanunlarda düzenlenen dava açma süreleri saklıdır. İDARİ YARGI ALANINDA GÖREV YAPAN MAHKEMELER : İdare Mahkemeleri (İlk derece mahkemesi) Vergi Mahkemeleri (İlk derece mahkemesi) Bölge İdare Mahkemeleri (İstinaf mahkemesi olarak görevli) Danıştay (Temyiz mahkemesi ve bazı idari davalar için ilk derece mahkemesi olarak görevli). İDARE VE VERGİ HUKUKU ALANINDA AVUKATLIK HİZMETİ SUNDUĞUMUZ BAZI DAVALAR: Tam yargı davaları (İdarenin eylem ve işleminden kaynaklanan tazminat ve alacak davaları) İdari İşlemin İptali davaları Memur disiplin cezalarına ilişkin davalar Her türlü vergi / ceza ihbarnamelerinin iptali davaları, Ödeme emrinin iptali davaları, Haczin, e-haczin, ihtiyati haczin ve ihtiyati tahakkuk ile satış işleminin iptali davaları, Vergi Hukukundan kaynaklanan diğer davalar İdari Davalar ve Vergi Davalarınız için iletişim bölümünden bize ulaşabilirsiniz. Trabzon İdari ve Vergi Davası Avukatı Arabulucu & Avukat Ayşe Öksüz Zıvalı
- Trabzon Yargilama Süreleri̇ | Öksüz Hukuk Bürosu
Yargıda Hedef Süre Nedir? Mahkemelerin belirlenen süreler içerisinde davaları sonuçlandırmasını öngören ve Adalet Bakanlığı tarafından başlatılan ‘Yargıda Hedef Süre’ uygulaması 3 Eylül 2018’de başladı yürürlüğe girdi. Adalet Bakanlığı tarafından başlatılan ‘Yargıda Hedef Süre’ uygulaması kapsamında, soruşturma ve davaların ne zaman sonuçlanacağına ilişkin belirlenen süreler önceden taraflara bildirilecek. Bakanlık, 220 soruşturma ve 1457 dava türü ile ilgili hedef süre belirledi. Adaletin en makul sürede sağlanması amaçlanan “hedef süre”yi tutturamayan hakim ve savcılar, UYAP üzerinden “kırmızı” uyarı alacak ve gecikme nedenine ilişkin izahat verecek. Türkiye’de yıllarca hatta yarım asır süren davalar bulunuyor. Her bir dava ve soruşturma için hedef süre öngören, hedeflenen sürede tamamlanamayan dava ve soruşturmaların hızlandırılması amacıyla çözümler üretilmesini ve bu sayede yargılama ve soruşturma sürelerinin kısaltılmasını amaçlayan bir dava yönetim sistemi olan “hedef süre”, 3 Eylül’de uygulanmaya başlandı. Uygulama, 1 Ocak 2019’dan itibaren de vatandaşlara tebliğ edilmeye başlanacak. Ancak “hedef süre”, uygulamanın başladığı, 3 Eylül’den sonra açılan soruşturma ve açılan davaları kapsayacak. Yani uygulama, bu tarihten önceki dava ve soruşturmalar için geçerli olmayacak. Soruşturma ile ilgili hedef süreler savcılık, dava ile ilgili hedef süreler ise mahkemeler tarafından taraflara bildirilecek. Yapılan çalışmayla 220 soruşturma türüyle ilgili hedef süre belirlendi. Ayrıca bin 457 dava türüne hedef süre konuldu. Davalarla ilgili hedef süreler hukuk, idari ve ceza yargılamaları şeklinde 3 başlık altında toplandı. Ceza yargılamalarındaki hedef süreler belirlenirken mahkemelerin derdest dosya puanı (dosya sayısı) dikkate alındı. Buna göre, kasten adam öldürme, zimmet, rüşvet, resmi belgede sahtecilik, silahlı örgüt üyesi olmak, casusluk ve anayasal düzene karşı işlenen suçlar gibi ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlardan açılan davaların mahkemenin dosya puanına göre 300 ile 390 gün arasında bitirilmesi hedefleniyor. Yine 10 yıl veya daha az hapis cezası gerektiren dava ve işlere bakmakla görevli asliye ceza mahkemeleri için de hedef süre dosya puanına göre belirlendi. Bu mahkemelerin görevine giren suçlara ilişkin davalara 300 ile 390 gün hedef süresi konuldu. Bu suçların arasında vergi kaçakçılığı, ihaleye fesat karıştırma, cinsel saldırı, tehdit, şantaj, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hırsızlık, mala zarar verme, parada sahtecilik, Cumhurbaşkanına hakaret gibi suçlar bulunuyor. Hakim ve savcılar dosyanın hedef süresine ilişkin aşamaları renkli çizelgeyle takip edebilecek. Buna göre, yargılama başladığında davaya ilişkin hedef süre çizelgesi “yeşil” olarak görülecek. Hedef sürenin yarısına ulaşıldığına bu renk “sarı” olacak. Ancak belirlenen hedef sürenin sonlarına gelindiğinde sistem “kırmızı” uyarı verecek. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yazılım ile hakim ve savcıların UYAP ekranlarından öngörülen hedef süreleri görebilmeleri sağlandı. Sisteme, hukuk, idari yargı ve ceza davaları için ayrı ayrı “gecikme nedeni paneli” de eklendi. Hedef süre geçtikten sonra davayı karara bağlayanlar söz konusu davanın gecikme nedenini gerekçelendirmesi gerekecek. Buna göre, hakim, panelde bulunan 15 civarındaki gerekçeden birisini işaretleyecek. Eğer panelde uygun bir gerekçe yoksa hakimin belli bir karakteri geçmeyecek şekilde gecikme nedenini sisteme yazması gerekecek. Uygulama ile taraflar, soruşturma ve davanın ne kadar süre içerisinde sonuçlanacağını bilecek. Bunun yanı sıra uygulama sayesinde yargılamayı uzatan sorunlar tespit edilecek. Ayrıca her bir davanın ortalama duruşma süresi ve sayısı, bir dosyanın tebligatta geçen ortalama süresi, dosyanın bilirkişide geçtiği ortalama süreleri gibi istatistiki veriler bu sistem üzerinden elde edilebilecek. Ardından yargılamaların adil ve daha hızlı bir sürede sonuçlandırılması için yargılamaları uzatan nedenlerin bilimsel tespiti yapılarak çözümler üretilecek ve böylece uzun süren yargılamalar nedeniyle hak ihlali yaşanmasının önüne geçilecek. Hedef sürelere ilişkin ölçümleme bilgileri her yıl Ocak ayı başında Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Adalet Komisyonu Başkanlıklarının ilgili UYAP ekranında gösterilecek. Başsavcılıklar ve Adalet Komisyonu Başkanlıkları, yaşanan gecikmelerin sebepleri ile çözüm önerilerine ilişkin rapor hazırlayıp Hakimler ve Savcılar Kurulu ve Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’na gönderecek. Hazırlanan bu raporlar daha sonraki yıllarda soruşturma ve yargılamalar için hedef süre belirlenirken dikkate alınacak. Ayrıca bu rapordaki veriler, HSK Teftiş Kurulu tarafından adli yargı hakim ve savcıları ile idari yargı hakimlerinin denetiminde esas alınacak. Hedef süre uygulaması ile ilgili hakim ve savcılar ile vatandaşlar için bir tanıtım kitapçığı hazırlanacak. Bu kitapçıkta, hedef sürenin kapsamı, nasıl uygulanacağı ve hedef sürelerin nasıl öğrenileceğine ilişkin bilgiler yer alacak. Hedef süreleri, soruşturma aşamasında, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığa başvurularak soruşturma bürosu tarafından verilecek belge ile bildirilecek. Ceza davalarında, sanık ve müdafi iddianame ekinde gönderilen belgeyle, şikayetçi ve mağdur ise duruşma gününü bildiren çağrı kağıdıyla gönderilen belgeyle hedef süreyi öğrenebilecek. İdari yargı ve hukuk davalarındaki davacılar dava açılırken verilen tevzi formuyla, davalı da dava dilekçesi ekinde gönderilecek tevzi formuyla hedef süreyi öğrenecek. HUKUK DAVALARI İÇİN HEDEF SÜRELER Vesayet davası (satışa izin) 90 gün İcra takibine itirazın kaldırılması 180 gün Boşanma davası (çekişmeli) 300 gün, Kiralananın tahliyesi davası (Borçlar Kanunundan kaynaklanan) 300 gün Babalık davası 330 gün Alacak davası (kira alacağı) 450 gün Alacak davası (işçi ve işveren uyuşmazlığına ilişkisinden kaynaklı) 540 gün Alacak davası (Satım sözleşmesinden kaynaklanan) 330 gün Tazminat davası (haksız fiilden kaynaklanan) 450 gün Tapu iptali ve tescili davası 730 gün Trabzon Arabulucu & Avukat Ayşe Öksüz Zıvalı / 0505 886 11 93
- Trabzon Fi̇kri̇ Ve Sinai̇ Davalari Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
Fikri ve Sınai Haklar Davaları Fikrî mülkiyet hukuku, iktisadi değer taşıyan fikrî emek ürünlerini koruyan bir hukuk dalıdır.Fikrî mülkiyet hukuku, telif hakları ve sınai mülkiyet hakları olmak üzere iki ana unsurdan oluşmaktadır. Telif hakları, eserin meydana getirilmesiyle kendiliğinden doğar. Koruma, eserin kamuya sunuluşu ile kendiliğinden sağlanmaktadır. Bunun için bildirim ya da tescil gibi bir prosedüre ihtiyaç bulunmamaktadır. Sınai mülkiyet haklarında ise korumanın sağlanması için, ilgili buluşun, tasarımın, markanın vs. tescil ettirilmesi gerekmektedir. HİZMET VERDİĞİMİZ FİKRİ VE SINAİ HAKLAR DAVALARI Marka davaları Patent Davaları Eser sahibinin tespiti davası, Saldırının Men’i davaları Tecavüzün Ref’i davaları, Manevi Haklara Tecavüzden Doğan Ceza Davaları Mali Haklara Tecavüzden Doğan Ceza Davaları Bağlantılı Haklara Tecavüzden Doğan Ceza Davaları Koruyucu Programları Etkisiz Kılmaya Yönelik Hazırlık Hareketlerinden doğan Ceza Davaları Bağlantılı Hakların korunmasına ilişkin tedbirler Fikri Haklara ilişkin tazminat davaları Mali Hakların Korunmasına ilişkin tedbirler Mali Haklara tecavüze ilişkin olan tazminat davaları Türk Patent Enstitüsü kararlarına karşı açılan davaları, Taklit ürünlerle ilgili el koyma ve toplatma davaları, Taklit markalı malları gümrüklerde el konulması işlemleri, Tasarıma tecavüzün durdurulması Taklit tecavüzden doğan tazminat davaları, Tasarımların benzerliği sebebiyle haksız rekabet davaları, Tasarım iptali davaları, hükümsüzlük davaları, Trabzon Fikri Sınai Davaları Avukatı Ayşe Öksüz Zıvalı
- Trabzon Boşanma Davalari Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
BOŞANMA DAVALARI NASIL AÇILIR? Boşanma davaları genel itibari ile anlaşmalı ya da çekişmeli olmak üzere iki şekilde açılabilir. Her iki tür boşanma davasında da görevli mahkemeler Aile Mahkemeleri’dir. Aile mahkemelerinin olmadığı yerlerde boşanma davaları Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde açılabilir. BOŞANMA SEBEPLERİ Şiddetli Geçimsizlik Zina Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme Akıl hastalığı Hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış Terk ANLAŞMALI BOŞANMA DAVALARI Anlaşmalı boşanma davaları tarafların boşanma ve ferileri hakkında düzenledikleri protokolle birlikte tarafların belirledikleri herhangi bir yer Aile Mahkemesi’nde açılabilir. Tarafların duruşmaya katılımları ve protokolde yazan hususlar konusunda anlaştıklarına dair beyanları aldıktan sonra Hakim tarafların ortak imzalarını taşıyan protokole göre karar verilir, burada önemli olan bir diğer husus tarafların en az 1 yıl süre ile evli olmaları gerektiği hususudur. Aksi durumda tarafların anlaşmalı boşanmaları mümkün değildir. Anlaşmalı boşanma davalarını çekişmeli boşanma davalarından ayıran bir diğer husus da çekişmeli boşanma davalarına göre çok daha kısa sürede sonuçlanmasıdır. Anlaşmalı boşanma davaları tüm yazışmalarla birlikte ortalama 1-1,5 ay gibi bir süreçte sonuçlanacaktır. ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVALARI Çekişmeli boşanma davaları, taraflardan birinin yerleşim yeri aile mahkemesinde açılabileceği gibi, tarafların son 6 aydan beri ikamet ettikleri yer aile mahkemesinde de açılabilir. Çekişmeli boşanma davası açarken davayı açan kişinin boşanma sebeplerini somut bir şekilde belirtmesi gerekecektir. Bu sebep genel olarak şiddetli geçimsizlik olabileceği gibi, zina,suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, akıl hastalığı, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış, terk vb. gibi özel sebepler de olabilir. Davayı açan kişi dilekçesinde boşanma sebeplerinin yanısıra bu sebeplerin haklı sebepler olduğunu da ispatı gerekmektedir. Başka bir deyişle boşanma talep eden tarafın boşanma davası açılmasında karşı tarafın kusurlu olduğunu ispatlaması gerekecektir. Anlaşmalı boşanma davalarının aksine çekişmeli boşanma davaları tebligat, öninceleme ve tahkikat aşamalarından geçeceği için ortalama 1 yılı aşkın sürede sonuçlanır. Taraflardan birinin mahkeme kararına itiraz etmesi durumunda kararın kesinleşmesi daha da uzun zaman alabilir. Boşanma davalarında uyuşmazlık konusu boşanma, velayet, nafaka ve tazminat olmak üzere maddi ve manevi birçok konuda sonuç doğuran davalar olup, boşanma davalarını taraflar avukat aracılığıyla yürütebileceği gibi taraflar bizzat kendileri de yürütebilir. Trabzon Boşanma Avukatı Arabulucu & Avukat Ayşe Öksüz Zıvalı / 0505 886 11 93
- Yargilama Masraflari | Öksüz Hukuk Bürosu
Yargılama Masrafları 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince, Hukuk mahkemeleri olarak nitelendirilen Asliye Hukuk, Sulh Hukuk, Aile , İş, Ticaret ve diğer hukuk mahkemelerinde dava açıldığı sırada yargılama giderlerinin tamamı dava açılışı esnasında peşin olarak ödenmektedir. Dava açılırken; a) Taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri, b) Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ve tanık sayısı belirlenmiş ise tanık sayısınca tanık asgari ücreti ve tebligat gideri; tanık sayısı belirtilmemiş ise en az üç tanık asgari ücreti ve tebligat gideri, c) Dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış ise keşif harcı ile birlikte ulaşım gideri, ç) Dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücreti, d) Diğer iş ve işlemler için avans ödenir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323 üncü maddesi uyarınca, yargılama giderleri şunlardır: a) Celse, karar ve ilam harçları. b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri. c) Dosya ve sair evrak giderleri. ç) Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekaletname düzenlenmesine ilişkin giderler. d) Keşif giderleri. e) Tanık ile bilirkişiye ödenen ücret ve giderler. f) Resmi dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler. g) Vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hakimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu halde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri. ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti. h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler. Yasanın müteakip maddeleri uyarınca; Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak ödemek zorundadırlar. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır (6100 sayılı Yasa md. 324). Davanın taraflarınca üzerinde serbestçe tasarruf edilemeyen dava ve işlerde, hakim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir (6100 sayılı Yasa md. 325). Yasada açıkça yazılı haller dışında, yargılama giderlerinden, aleyhine hüküm verilen taraf sorumludur. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarını da kararlaştırabilir (6100 sayılı Yasa Md. 326). Yasanın 327 nci maddesi gereğince, gereksiz yere davanın uzamasına veya yargılama giderine sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa dahi, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. Bir kişi davada sıfatı olmadığı halde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verdiği durumlarda, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi halinde, davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez. Fer’i müdahil olarak davada yer alan kimse, yanında katıldığı taraf haksız çıkarsa, yalnızca fer’i müdahale giderinden sorumlu tutulur, aksi halde bu giderler diğer tarafa yükletilir. Ancak, hüküm üçüncü kişinin katıldığı taraf lehine verilmiş olsa bile, lehine hükmolunan tarafın hal ve davranışı, üçüncü kişinin davaya katılmasını gerektirmişse, müdahale giderinin tamamı veya bir kısmı, lehine hüküm verilen tarafa yükletilebilir (6100 sayılı Yasa md. 328). Değinilen Yasanın 329 uncu maddesi uyarınca, kötü niyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. Vekalet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması veya mahkemece miktarının fahiş bulunması halinde, bu miktar doğrudan mahkemece takdir olunur. Kötü niyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, bundan başka beş yüz Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkum edilebilir. Bu hallere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır. Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder. Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hallerde yargılama giderleri davacıya yükletilir. (6100 sayılı Yasa md. 331). Yasanın 332 ve 333 üncü maddelerinin açık hükmü gereğince, yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedilir. Yapılan giderin tutan, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. Hükümden sonraki yargılama giderlerini hangi tarafın ödeyeceği, miktarı ve dökümü ile bu giderlerin hangi tarafa yükletileceği, mahkemece ilamın altına yazılır. Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır. Trabzon Arabulucu & Avukat Ayşe Öksüz Zıvalı / 0505 886 11 93
- Trabzon Mi̇ras Davalari Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
Miras Hukuku Davaları Miras hukuku, insanların ölümlerinden sonra malları üzerinde yapmak istedikleri ölüme bağlı tasarrufları ve ölümleri halinde, gaipliğine karar verilmesinden sonra veya ölüm karinesinin varlığı halinde mirasa konu mallarının (tereke) yasal mirasçılar ve diğer mirasçılar arasında ne şekilde paylaştırılacağını, borçlarının nasıl ve hangi sırayla ödeneceğini inceleyen bir özel hukuk dalıdır. Uygulamada en çok rastlanan Miras Hukuku meseleleri, Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı) Çıkarılması işlemi ile muris muvazaası davalarıdır. Veraset ilamı ya da mirasçılık belgesi, ölen kişilerin mirasçılarını ve pay oranlarını gösteren bir belgedir. Mirasçılık belgesi sulh hukuk mahkemesi yada noter tarafından düzenlenir. Muris muvazaası, bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yaptığı karşılıksız kazandırmaları satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstermesi olarak açıklanabilir. Murisin amacı, bir ya da birden fazla mirasçıyı mirastan mahrum bırakmaktır.” MİRAS HUKUKUNDA SIK RASTLANAN DİĞER DAVA TÜRLERİ: Mirasçılık Belgesi Verilmesi Davası Mirasçılık Belgesinin İptali Ve Yeni Mirasçılık Belgesi Verilmesi Davası Mirastan Yoksunluğun Tespiti Davası Terekenin Mevcudunun Tespitine İlişkin Dava Terekenin Korunmasına İlişkin Dava Muris Muvazaasına Dayalı Tapu İptal Ve Tescil Davası Saklı Paylı Mirasçıların Tenkis Talebine İlişkin Tenkis Davası Miras Sözleşmelerinden Doğan Dava Mirasın Paylaştırılması Yoluyla Ortaklığın Giderilmesi Davası Miras Hukukunda Terekeye Dahil Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesine İlişkin Dava Tereke Borcunu Ödeyen Mirasçının Diğer Mirasçılara Rücu Etmesine İlişkin Dava Miras Payının Temlikinden Doğan Dava Vasiyetnamenin İptali Davası Vasiyetnamenin İfası Davası Mirasın Mirasçılar Tarafından Gerçek Reddine İlişkin Dava Mirasın (Terekenin) Borca Batık Olduğunun Tespiti Davası Mirasın Reddi Kararının İptali Davası Mirasçılıktan Çıkarma Tasarrufunun İptali Davası Öksüz Hukuk Bürosu olarak, miras hukuku alanında yaşanan her türlü ihtilafta ve miras davalarında hukuki hizmet vermekteyiz. İletişim bölümünden bize ulaşabilirsiniz. Trabzon Miras Davaları Avukatı Ayşe Öksüz Zıvalı
- Trabzon Tapu Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
Tapu İptali ve Tescil Davaları Eşya hukuku, kişilerin (gerçek veya tüzel kişi) eşya üzerindeki hâkimiyet ve diğer hakları dolayısı ile ortaya çıkan hususları düzenleyen medenî hukuk dalıdır. Gayrimenkul davaları Türkiye’de en sık görülen dava türleri arasında yer almaktadır. Bunlarında başında ise ise tapu tescil ve tapu iptal davaları gelmektedir. Tapu iptali ve tescili davaları, tapudaki kaydın gerçek hak sahibini yansıtmadığı iddiası ile açılır ve tapu sicilindeki yanlışlığın giderilmesi amaçlanır. TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI ÇEŞİTLERİ : Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescili Davaları (Mirasçılardan mal kaçırma) Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesine Aykırılık Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescili Davaları Alım Hakkından Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescili Davaları Bağıştan Rücu Hukuksal Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescili Davaları Başkasının Taşınmazına Bina Yapımı Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescili Davaları Çifte Tapu İddiasına Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Devletin Hüküm Ve Tasarrufu Altındaki Yer İddiasına Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Geri Alım Hakkından Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescili Davaları İmar İhyaya Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Kıyı Kanunu Gereğince Açılan Tapu İptali Ve Tescili Davaları Kişilerce Orman Değildir İddiasıyla Açılan Tapu İptali Ve Tescili Davaları Kişilerce Özel Mülke Konu Olduğu İddiasıyla Açılan Tapu İptali Ve Tescili Davaları Köy Kanunundan Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescili Davaları Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Önalım Hakkından Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescili Davaları Satın Almaya Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescili Davaları Şirket Ortağının Ayni Sermaye Koyması Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescili Davaları Takasa Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Tapu Dışı Satın Almaya Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescili Davaları Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Vakıf Taşınmazı İddiasına Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Yasal Mal Rejiminden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescili Davaları Yeni Arazi Oluşumundan Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescili Davaları Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Yükleniciden Konut Alımı Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescili Davaları Yükleniciden Konut Alımına Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Zilyetliğe Dayalı Tapu İptali Ve Tescili Davaları Trabzon Tapu İptali Tescil Davaları Avukatı Ayşe Öksüz Zıvalı
- Ortakliğin Gi̇deri̇lmesi̇ Davalari Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
Ortaklığın Giderilmesi Davaları Eski adıyla izale-i şüyu ve yeni adıyla ortaklığın giderilmesi davaları, paylı (müşterek) ya da elbirliği (iştirak halinde) ile mülkiyete konu olan taşınmaz veya taşınır mallarda paydaşlar/ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı bir dava türüdür. Birden çok kimsenin taşınır veya taşınmaz nitelikteki aynı eşya üzerinde maddi şekilde bölünmemiş paylara malik olmalarına imkân veren mülkiyet türü, paylı mülkiyettir. (Müşterek Mülkiyet) Elbirliği Mülkiyeti : Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olma durumudur.(İştirak Halinde Mülkiyet) Paylı mülkiyette paydaşlardan her biri, müştereken malik olduğu malın paylaşılması suretiyle payının kendisine verilmesini her zaman isteyebilir. Ortaklığın giderilmesi; malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçimlerinde gerçekleştirilebilmektedir. Ortaklığın giderilmesi davaları uygulamada genel olarak gayrimenkuller için açılsa da paylı mülkiyete konu olan menkul mallar için de açılabilir. Ortaklığın giderilmesinde Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Trabzon Ortaklığın Giderilmesi Davaları Avukatı Ayşe Öksüz Zıvalı
- İş Kazasi Tazmi̇nat Davalari Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
İŞ KAZASI NEDİR? İş kazası, işçilerin iş hayatında meydana gelen kazaları ifade etmektedir. Günümüzde özellikle yüksek risk taşıyan iş kollarında can güvenliğini tehdit edebilecek birçok tehlike mevcuttur. İşveren açısından, bu konuda gerekli önlemlerin alınması yanında, işçiye gerekli eğitimin verilmesi zorunludur. Ancak maalesef çoğu zaman işverence alınması gereken tedbirlerin alınmadığına, ve işçinin adeta canı pahasına çalıştırıldığına uygulamada çok fazla şahit olunmaktadır. Bu gibi durumlarda gerek yaralanma gerekse de ölüm ile sonuçlanan iş kazaları yaşanmaktadır. Bu durumlarda gerekli tedbirleri almayan işveren sorumludur. İŞ KAZASI HALİNDE AÇILACAK DAVALAR NELERDİR ? Çoğu iş kazası neticesinde, işçi yaralanmakta kimi zamanda ölümü ile vahim sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Böyle durumlarda gerek kolluk birimi gerekse Cumhuriyet Savcısı tarafından soruşturma başlatılarak, sorumlular aleyhine ceza davası açılmaktadır. Bununla birlikte işçi veya kanuni mirasçıları (işçinin ölümü halinde) tarafından da hukuk davaları açılabilecek,ve gerek yapılan hastane, cenaze vs. masraflar gerekse işçinin yaralanması veya ölümün edeniyle tazminata ilişkin talepler, iş kazası davalarında istenebilmektedir. İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASI KİME KARŞI AÇILIR? İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davaları, iş kazasının meydana gelmesinde kusuru olan, işverene karşı açılır. İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davası, esasen işverenin kendisini temsile yetkili çalışanlarına veya aracı kişilere de açılabilir. İŞ KAZASI NEDENİYLE AÇILACAK MANEVİ TAZMİNAT DAVASI Manevi tazminat; kişilik hakları zarar gören kişinin, zarara sebep sorumlulardan alınarak kendisine ödenecek uygun bedeli ifade etmektedir. İş kazası nedeniyle açılacak manevi tazminat davasında, işçi iş kazası nedeniyle uğradığı manevi zararı talep etmektedir. Burada manevi zarardan kasıt, işçinin iş kazası nedeniyle uğramış olduğu acı, elem, psikolojik yıpranmayı ifade etmektedir. İşçi, iş kazası nedeniyle uğramış olduğu zarar nedeniyle, buna sebep olan işveren ve sorumlu üçüncü kişilerden manevi tazminat istemesi mümkündür. MANEVİ TAZMİNATIN ŞARTLARI NELERDİR ? İş kazası nedeniyle zarar gören işçi ve/veya iş kazası sonucu ölen işçinin mirasçıları manevi tazminat talep edebilirler. Bu durumda Mahkemece manevi tazminata hükmedilebilmesi için bazı şartların varlığı aranacaktır. Buna göre; İş kazasına sebebiyet veren fiil Bu fiil neticesinde bir zararın meydana gelmesi Meydana gelen zarar ile fiil arasında illiyet bağı (neden/sonuç ilişkisi) Fiilin hukuka aykırı olması İşçinin zarara uğraması gereklidir. ÖLEN İŞÇİNİN EŞİ VE/VEYA ÇOCUKLARIN MANEVİ TAZMİNATA BAŞVURMA ŞARTLARI NELERDİR ? İş kazası nedeniyle işçinin ölmesi halinde, işçinin geride kalan yasal mirasçıları maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Bununla birlikte, işçinin yaralanması halinde de işçinin yasal mirasçıları, çektikleri acı ve üzüntüye karşılık manevi tazminat talep hakkı mevcuttur.Zira manevi tazminatın amacı, iş kazası dolayısıyla kişilerin manevi yitimlerinin giderilmesidir. İş kazası neticesinde ölüm gerçekleşirse bu halde işçinin yasal mirasçıları olan annesi, babası, eşi veya çocuklarının talep edebileceği bir tazminat türü olan destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilir. İş kazası sonrası ölüm nedeniyle açılabilecek tazminat davası için, iş kazası veya meslek hastalığı neticesinde bir ölüm meydana gelmesi, ölen işçinin yakınlarının ise işçinin desteğinden yoksun kalacak olmaları gerekir. İŞ KAZASI NEDENİYLE AÇILACAK MADDİ TAZMİNAT DAVASI Maddi tazminat davası, iş kazası nedeniyle işçinin uğradığı maddi zararların tazminine ilişkindir. İş kazası geçiren işçi, bedenen zarara uğramış olabilir. İşçi açacağı bir tazminat davası ile uğradığı bu zararların tazminini talep edebilir. İŞ KAZASI NEDENİYLE İŞÇİNİN ÖLÜMÜ HALİNDE İSTENEBİLECEK TAZMİNATLAR ; Cenaze giderleri, Tedavi giderleri, Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, Ölenin desteğinden yoksun kalan mirasçıların bu sebeple uğradıkları zararlar İŞ KAZASI NEDENİYLE BEDENSEL ZARAR HALİNDE İSTENEBİLECEK TAZMİNATLAR; Tedavi giderleri, Kazanç kaybı, Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASINDA ASIL İŞVEREN/TAŞERON SORUMLULUĞU NEDİR? Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerden uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işlerde çalıştıran diğer işveren ile iş verenin arasında kurulan ilişkiye asıl işveren/ alt işveren (taşeron) ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren- alt işverenin (taşeron) işçilerine karşı, o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunundan ve iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu TİS. den doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.İşçinin iş kazası sebebiyle uğradığı zarardan İş Kanunu gereği asıl işveren ve alt işveren (taşeron) müteselsilden sorumludur. İŞ KAZASI TAZMİNATI NASIL HESAPLANIR? İş kazası nedeni ile açılacak tazminat davasında miktarın belirlenmesinde birden fazla faktör etkendir. Bunlara kısaca değinecek olursak; işçinin maluliyet durumu, işçinin iş kazasının meydana gelmesinde kusur durumu, işçinin yaşı ( işçinin yaşı hesaplamalarda işçinin normal bir insan dikkate alınarak yaşayacağı süre bakımından kalan süre açısından önemlidir), işçinin aylık ücreti ve iş kazası nedeniyle uğradığı zarar. İŞ KAZALARINA İLİŞKİN TAZMİNAT DAVALARI NE ZAMANA KADAR AÇILABİLİR? İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı genel hükümlere göre belirlenir. Buna göre; iş kazası sebebi ile açılacak maddi ve manevi tazminat davaları, iş kazasının gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Ancak iş kazası nedeniyle bir ceza davası açılmışsa ve ceza davasının “dava zamanaşımı süresi” daha fazla ise, iş kazası nedeniyle tazminat davasında da ceza davası zamanaşımı süresi uygulanır. İŞ KAZALARINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkeme, İş Mahkemeleri ‘dir. Yetkili Mahkeme ise, iş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında iş kazasının gerçekleştiği yer veya işverenin adresinde bulunan iş mahkemelerinde görülür. Trabzon İş Kazası Tazminat Davaları Avukatı Arabulucu & Avukat Ayşe Öksüz Zıvalı / 0505 886 11 93
- Kamulaştirmasiz El Atma Davalari Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
Kamulaştırmasız El Atma Davaları Kamulaştırmasız el atma, kamulaştırma işlemi yapılmaksızın , usul ve esaslara uyulmadan, bedeli peşin ödenmeden el koyma suretiyle, taşınmaz malikinin gayrimenkul üzerindeki fiili kullanım hakkının idare tarafından engellenmesi demektir. İdarenin kamulaştırma kararı olmadan taşınmaza fiilen el koyması fiili el atma demektir. Hukuki el atma ise idarece yapılan imar planlarının uygulanmaması ve kamulaştırma yapılmaması sonucu taşınmaza müdahale edilmesi ve mülkiyet haklarının engellenmesi demektir. Örneğin özel bir mülkiyete konu bir taşınmazın imar planına yeşil alan, okul yeri v.b. olarak işlenmesine rağmen kamulaştırılmaması durumunda mülk sahibinin hakları zedelenmektedir. 2942 sayılı kanununun geçici 6. maddesinin 10. fıkrasına göre fiili el atma davalarında Asliye Hukuk Mahkemesi, hukuki el atma davalarında ise İdare Mahkemeleri görevlidir. Gayrimenkulünüze fiili yada hukuki olarak el atılması halinde hukuki bilgi ve avukatlık hizmeti için iletişim bölümünden büromuz ile irtibata geçebilirsiniz. Trabzon Kamulaştırmasız El Atma Davaları Avukatı Ayşe Öksüz Zıvalı