Search Results
41 results found with an empty search
- Avukatlık Danışma Hizmeti | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları Arabulucu & Avukat Ayşe ÖKSÜZ ZIVALI TRABZON BAROSU DANIŞMA ONLİNE ÖDEME YARGI MASRAF AVUKATLIK ÜCRETİ YARGILAMA SÜRELERİ PRACTICE AREAS ÇALIŞMA ALANLARIMIZ HUKUK DAVALARI TAKİP İŞLEMLERİ CEZA DAVALARI İDARİ DAVALAR DAVA KONUSUNA GÖRE DAVA TÜRLERİ MEDENİ HUKUK GAYRİMENKUL HUKUKU TAZMİNAT DAVALARI DİĞER DAVALAR BOŞANMA/MAL PAYLAŞIMI VELAYET VE VESAYET MİRAS KOMŞULUK NÜFUS KAT MÜLKİYETİ TAPU İPTALİ VE TESCİL KADASTRO KAMULAŞTIRMA KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA MEN-İ MÜDAHELE ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ TAZMİNAT TİCARET BİLİŞİM FİKRİ VE SINAİ HAKLAR İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK SİGORTA TÜKETİCİ İCRA/İFLAS SPOR SAĞLIK KİRA İDARE VE VERGİ CONTACT İLETİŞİM Çarşı Mah. Kahramanmaraş Cad. Bina No:39 Yıldırımlar İş Hanı Kat:3 No:37 Ortahisar / Trabzon Mobil : +90 505 886 11 93 Sabit Tel : +90 462 411 11 93 E-Posta : ayseoksuz@trabzon.av.tr SOSYAL MEDYA YASAL UYARI Bu sitedeki bilgiler hukuki tavsiye niteliğinde değildir. Site içeriği, hiçbir şekilde site ziyaretçileri ile Av.Ayşe Öksüz Zıvalı arasında vekil-müvekkil ilişkisi kurulmasına yönelik yorumlanamaz. BAĞLANTILARIMIZ ANASAYFAYA DÖN
- Tazminat Davaları | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları Tazminat Davaları TAZMİNAT NEDİR? Tazminat Davası, maddi veya manevi bir zararın oluşması karşısında işbu zararın giderilmesi için zarar verene karşı açılan davadır. Tazminat; zarar görene, zarar verenin ödemesi gereken bedeldir. Hukuk alanında çok geniş uygulaması olan hukuk dalına ise Tazminat Hukuku adı verilmektedir. Tazminat Türleri : Manevi Tazminat : Kişilik hakları ihlali sebebiyle uğranılan zararın tazmini için ödenen bedel. Maddi Tazminat : Zarar veren bir davranış nedeni ile kişi veya kurumların mal varlığında yaşanan eksilmeyi telafi etmek amacıyla ödenen bedel Tazminat davası; uğradığı fiilden dolayı maddi veya manevi zarar gören tarafından, zarara sebebiyet veren gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. HİZMET VERDİĞİMİZ TAZMİNAT HUKUKU ALANLARI İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davaları (Ölüm, yaralanma veya kalıcı sakatlık doğuran iş kazaları) Ölümlü veya Yaralamalı Trafik Kazalarında Maddi ve Manevi Tazminat Davaları Haksız Tutuklama Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davaları Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Maddi Ve Manevi Tazminat Davaları Doktor Hataları (Malpraktis) Nedeni ile Maddi ve Manevi Tazminat Davaları Meslek Hastalıkları nedeni ile Maddi ve Manevi Tazminat Davaları Boşanma Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davaları Destekten Yoksun Kalma Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davaları Sözleşme İhlali Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davaları Ceza Hukukundan Doğan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları Tazminat hukuku; zamanaşımı süreleri, tazminat hesaplamaları, tazminat türleri bakımından dikkat ve özen gerektiren bir hukuk dalıdır.
- Kamulaştırma Davaları | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları Kamulaştırma Davaları Kamulaştırma, özel mülkiyete konu olan taşınmaz malların, tamamına yada bir kısmına, devlete ait kurum ve kuruluşlarca, kamu yararı ilkesi ve kanunda öngörülen esas ve usuller çerçevesinde, el konulması işlemidir. Yetkili idare kamu yararı var ise gerekli gördüğü taşınmazları kamulaştırabilir. Kamulaştırma Süreci Kamulaştırma yapmak isteyen kurum kamu yararı kararı aldıktan sonra tapu sicil müdürlüğüne yazı yazarak taşınmazın üzerine kamulaştırma şerhi konulmasını talep eder. Taşınmazın değerini tespit etmesi için kıymet takdir komisyonu, pazarlıkla satın almak üzere de uzlaşma komisyonu oluşturulur. Taşınmazın malikleri ile yürütülen pazarlık görüşmeleri sonuçsuz kalır ise idare mahkemeye başvurur. Kısaca kamulaştırma davası olarak adlandırılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açar. Kamulaştırma Türleri Acele kamulaştırma: Kamu yararının gecikmemesi amacıyla, kanunda öngörülen şartların oluşması durumunda taşınmazın malikine karşı acele el koyma davası açılabilir. Mahkemenin acele el koyma kararından sonra kamulaştırmayı yapacak olan kurum satın alma usulü ile satın alma yoluna gider. Anlaşma olmazsa idare tarafından yine kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılır. İdare tarafından makul süre içerisinde bu davanın açılmaması halinde el konulan taşınmazın maliki tarafından kamulaştırmasız el koymadan dolayı bedel davası açılabilir. Kısmı kamulaştırma: Kamulaştırmayı yapacak olan kurum bazen bir taşınmazın tamamını değil de bir kısmını kamulaştırabilir. Eğer bir kısmı kamulaştırılan taşınmazın kalan kısmının değerinde bir düşme meydana gelirse, bu kayıp kamulaştırma bedeline eklenerek malike ödenir. Bunun tam tersi olarak kamulaştırmadan dolayı kalan kısmın değerinde bir artış söz konusu olursa bu kez de bu miktar kamulaştırma bedelinden düşülür. Trampa yolu ile kamulaştırma: Taşınmaz maliklerinin rıza göstermesi koşulu ile, kamulaştırılacak olan taşınmazın kamulaştırmayı yapan kuruma ait başka bir taşınmaz ile takas edilmesi suretiyle de kamulaştırma yapılabilir. Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davası Kamulaştırmayı yapacak olan kurum kamulaştırmayı satın alma usulü ile yapamaz ise taşınmazın malikine karşı yetkili asliye mahkemesinde dava açar. Bu dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası olarak adlandırılır. Mahkeme tarafından taşınmazın bedeli tespit edilir ve dava sonucunda bedeli malike ödenmesine, taşınmazın idare adına tesciline karar verilir. Kamulaştırma İşleminin İptali Davası Kamulaştırma davası idare tarafından açılmakta olup; davanın konusu kamulaştırma bedelinin belirlenmesidir. Mülkünün kamulaştırılmasını istemeyen malikler idare mahkemesinde (bazı durumlarda Danıştay) Kamulaştırmanın İptali Davası açabilir. Kamulaştırmaya konu taşınmaz malın maliki tarafından Kamulaştırma Kanunu’nun 10 uncu maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan tebligat gününden, kendilerine tebligat yapılamayanlara tebligat yerine geçmek üzere mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren otuz gün içinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal ve maddi hatalara karşı da adli yargıda düzeltim davası açılabilir.
- İş Kazası Tazminat Davaları | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları İŞ KAZASI NEDİR? İş kazası, işçilerin iş hayatında meydana gelen kazaları ifade etmektedir. Günümüzde özellikle yüksek risk taşıyan iş kollarında can güvenliğini tehdit edebilecek birçok tehlike mevcuttur. İşveren açısından, bu konuda gerekli önlemlerin alınması yanında, işçiye gerekli eğitimin verilmesi zorunludur. Ancak maalesef çoğu zaman işverence alınması gereken tedbirlerin alınmadığına, ve işçinin adeta canı pahasına çalıştırıldığına uygulamada çok fazla şahit olunmaktadır. Bu gibi durumlarda gerek yaralanma gerekse de ölüm ile sonuçlanan iş kazaları yaşanmaktadır. Bu durumlarda gerekli tedbirleri almayan işveren sorumludur. İŞ KAZASI HALİNDE AÇILACAK DAVALAR NELERDİR ? Çoğu iş kazası neticesinde, işçi yaralanmakta kimi zamanda ölümü ile vahim sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Böyle durumlarda gerek kolluk birimi gerekse Cumhuriyet Savcısı tarafından soruşturma başlatılarak, sorumlular aleyhine ceza davası açılmaktadır. Bununla birlikte işçi veya kanuni mirasçıları (işçinin ölümü halinde) tarafından da hukuk davaları açılabilecek,ve gerek yapılan hastane, cenaze vs. masraflar gerekse işçinin yaralanması veya ölümün edeniyle tazminata ilişkin talepler, iş kazası davalarında istenebilmektedir. İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASI KİME KARŞI AÇILIR? İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davaları, iş kazasının meydana gelmesinde kusuru olan, işverene karşı açılır. İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davası, esasen işverenin kendisini temsile yetkili çalışanlarına veya aracı kişilere de açılabilir. İŞ KAZASI NEDENİYLE AÇILACAK MANEVİ TAZMİNAT DAVASI Manevi tazminat; kişilik hakları zarar gören kişinin, zarara sebep sorumlulardan alınarak kendisine ödenecek uygun bedeli ifade etmektedir. İş kazası nedeniyle açılacak manevi tazminat davasında, işçi iş kazası nedeniyle uğradığı manevi zararı talep etmektedir. Burada manevi zarardan kasıt, işçinin iş kazası nedeniyle uğramış olduğu acı, elem, psikolojik yıpranmayı ifade etmektedir. İşçi, iş kazası nedeniyle uğramış olduğu zarar nedeniyle, buna sebep olan işveren ve sorumlu üçüncü kişilerden manevi tazminat istemesi mümkündür. MANEVİ TAZMİNATIN ŞARTLARI NELERDİR ? İş kazası nedeniyle zarar gören işçi ve/veya iş kazası sonucu ölen işçinin mirasçıları manevi tazminat talep edebilirler. Bu durumda Mahkemece manevi tazminata hükmedilebilmesi için bazı şartların varlığı aranacaktır. Buna göre; İş kazasına sebebiyet veren fiil Bu fiil neticesinde bir zararın meydana gelmesi Meydana gelen zarar ile fiil arasında illiyet bağı (neden/sonuç ilişkisi) Fiilin hukuka aykırı olması İşçinin zarara uğraması gereklidir. ÖLEN İŞÇİNİN EŞİ VE/VEYA ÇOCUKLARIN MANEVİ TAZMİNATA BAŞVURMA ŞARTLARI NELERDİR ? İş kazası nedeniyle işçinin ölmesi halinde, işçinin geride kalan yasal mirasçıları maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Bununla birlikte, işçinin yaralanması halinde de işçinin yasal mirasçıları, çektikleri acı ve üzüntüye karşılık manevi tazminat talep hakkı mevcuttur.Zira manevi tazminatın amacı, iş kazası dolayısıyla kişilerin manevi yitimlerinin giderilmesidir. İş kazası neticesinde ölüm gerçekleşirse bu halde işçinin yasal mirasçıları olan annesi, babası, eşi veya çocuklarının talep edebileceği bir tazminat türü olan destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilir. İş kazası sonrası ölüm nedeniyle açılabilecek tazminat davası için, iş kazası veya meslek hastalığı neticesinde bir ölüm meydana gelmesi, ölen işçinin yakınlarının ise işçinin desteğinden yoksun kalacak olmaları gerekir. İŞ KAZASI NEDENİYLE AÇILACAK MADDİ TAZMİNAT DAVASI Maddi tazminat davası, iş kazası nedeniyle işçinin uğradığı maddi zararların tazminine ilişkindir. İş kazası geçiren işçi, bedenen zarara uğramış olabilir. İşçi açacağı bir tazminat davası ile uğradığı bu zararların tazminini talep edebilir. İŞ KAZASI NEDENİYLE İŞÇİNİN ÖLÜMÜ HALİNDE İSTENEBİLECEK TAZMİNATLAR ; Cenaze giderleri, Tedavi giderleri, Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, Ölenin desteğinden yoksun kalan mirasçıların bu sebeple uğradıkları zararlar İŞ KAZASI NEDENİYLE BEDENSEL ZARAR HALİNDE İSTENEBİLECEK TAZMİNATLAR; Tedavi giderleri, Kazanç kaybı, Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASINDA ASIL İŞVEREN/TAŞERON SORUMLULUĞU NEDİR? Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerden uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işlerde çalıştıran diğer işveren ile iş verenin arasında kurulan ilişkiye asıl işveren/ alt işveren (taşeron) ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren- alt işverenin (taşeron) işçilerine karşı, o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunundan ve iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu TİS. den doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.İşçinin iş kazası sebebiyle uğradığı zarardan İş Kanunu gereği asıl işveren ve alt işveren (taşeron) müteselsilden sorumludur. İŞ KAZASI TAZMİNATI NASIL HESAPLANIR? İş kazası nedeni ile açılacak tazminat davasında miktarın belirlenmesinde birden fazla faktör etkendir. Bunlara kısaca değinecek olursak; işçinin maluliyet durumu, işçinin iş kazasının meydana gelmesinde kusur durumu, işçinin yaşı ( işçinin yaşı hesaplamalarda işçinin normal bir insan dikkate alınarak yaşayacağı süre bakımından kalan süre açısından önemlidir), işçinin aylık ücreti ve iş kazası nedeniyle uğradığı zarar. İŞ KAZALARINA İLİŞKİN TAZMİNAT DAVALARI NE ZAMANA KADAR AÇILABİLİR? İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı genel hükümlere göre belirlenir. Buna göre; iş kazası sebebi ile açılacak maddi ve manevi tazminat davaları, iş kazasının gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Ancak iş kazası nedeniyle bir ceza davası açılmışsa ve ceza davasının “dava zamanaşımı süresi” daha fazla ise, iş kazası nedeniyle tazminat davasında da ceza davası zamanaşımı süresi uygulanır. İŞ KAZALARINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkeme, İş Mahkemeleri ‘dir. Yetkili Mahkeme ise, iş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında iş kazasının gerçekleştiği yer veya işverenin adresinde bulunan iş mahkemelerinde görülür.
- Kat Mülkiyeti Davaları | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları Kat Mülkiyeti Hukuku Davaları 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre tamamlanmış yapıların belli bölümlerinin üzerindeki mülkiyet hakkına kat mülkiyeti denmektedir. Bu konudaki kuralların oluşturduğu bütüne ise Kat Mülkiyeti Hukuku denir. Kat Mülkiyeti Hukuku’nda düzenlenen konulardan biri de kat maliklerinin birbirleriyle olan ilişkileridir. Bir binada birlikte yaşayan kişilerin ilişkilerinde de bazı kurallara ihtiyaç vardır ve bu hususlar 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir. Bu kanun 1965 yılında yürürlüğe girmiş, ancak birçok değişikliğe maruz kalmıştır. Bir binada birlikte yaşamanın getirdiği haklar ve sorumluluklar bu kanunda düzenlenen konular arasındadır. Kat maliklerinden veya kiracılardan herhangi biri, Kat Mülkiyeti Kanunu’nda belirtilen kurallara uymazsa; diğer kat maliklerinden biri veya yönetici, anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açarak, Hakimin duruma müdahalesini talep edebilir. Çekilmezliğe sebep olan kat malikinin bağımsız bölümünün mülkiyetinin dava tarihindeki değeri, o kat malikine ödenmek suretiyle bu mülkiyetin diğer kat maliklerine, arsa payları oranında devredilmesi için dava açılmasına Kat Malikleri Kurulunca karar verilir. Aşağıdaki durumlarda çekilmezlik, her halde mevcut farz edilir Ortak giderlerden ve avanstan kendine düşen borçları ödemediği için hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra veya dava takibi yapılmasına sebep olunması; Ana gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh hakimi tarafından 33 üncü madde gereğince verilen emre rağmen, bu kanunda yazılı borç ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle öteki kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte devamlı olarak bir yıl ısrar edilmesi; Kendi bağımsız bölümünü randevu evi veya kumarhane veya benzeri yer olarak kullanmak suretiyle ahlak ve adaba aykırı harekette bulunması. Kat Mülkiyetine ilişkin davalar anagayrimenkulün bulunduğu yerin Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Kat malikleri, bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça; anagayrimenkulün ortak yerlerinde; İnşaat, onarım ve tesisler, Değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz Kendi bağımsız bölümünde ise; Ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile ana yapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapabilir
- Boşanma Davaları | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları BOŞANMA DAVALARI NASIL AÇILIR? Boşanma davaları genel itibari ile anlaşmalı ya da çekişmeli olmak üzere iki şekilde açılabilir. Her iki tür boşanma davasında da görevli mahkemeler Aile Mahkemeleri’dir. Aile mahkemelerinin olmadığı yerlerde boşanma davaları Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde açılabilir. BOŞANMA SEBEPLERİ Şiddetli Geçimsizlik Zina Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme Akıl hastalığı Hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış Terk ANLAŞMALI BOŞANMA DAVALARI Anlaşmalı boşanma davaları tarafların boşanma ve ferileri hakkında düzenledikleri protokolle birlikte tarafların belirledikleri herhangi bir yer Aile Mahkemesi’nde açılabilir. Tarafların duruşmaya katılımları ve protokolde yazan hususlar konusunda anlaştıklarına dair beyanları aldıktan sonra Hakim tarafların ortak imzalarını taşıyan protokole göre karar verilir, burada önemli olan bir diğer husus tarafların en az 1 yıl süre ile evli olmaları gerektiği hususudur. Aksi durumda tarafların anlaşmalı boşanmaları mümkün değildir. Anlaşmalı boşanma davalarını çekişmeli boşanma davalarından ayıran bir diğer husus da çekişmeli boşanma davalarına göre çok daha kısa sürede sonuçlanmasıdır. Anlaşmalı boşanma davaları tüm yazışmalarla birlikte ortalama 1-1,5 ay gibi bir süreçte sonuçlanacaktır. ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVALARI Çekişmeli boşanma davaları, taraflardan birinin yerleşim yeri aile mahkemesinde açılabileceği gibi, tarafların son 6 aydan beri ikamet ettikleri yer aile mahkemesinde de açılabilir. Çekişmeli boşanma davası açarken davayı açan kişinin boşanma sebeplerini somut bir şekilde belirtmesi gerekecektir. Bu sebep genel olarak şiddetli geçimsizlik olabileceği gibi, zina,suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, akıl hastalığı, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış, terk vb. gibi özel sebepler de olabilir. Davayı açan kişi dilekçesinde boşanma sebeplerinin yanısıra bu sebeplerin haklı sebepler olduğunu da ispatı gerekmektedir. Başka bir deyişle boşanma talep eden tarafın boşanma davası açılmasında karşı tarafın kusurlu olduğunu ispatlaması gerekecektir. Anlaşmalı boşanma davalarının aksine çekişmeli boşanma davaları tebligat, öninceleme ve tahkikat aşamalarından geçeceği için ortalama 1 yılı aşkın sürede sonuçlanır. Taraflardan birinin mahkeme kararına itiraz etmesi durumunda kararın kesinleşmesi daha da uzun zaman alabilir. Boşanma davalarında uyuşmazlık konusu boşanma, velayet, nafaka ve tazminat olmak üzere maddi ve manevi birçok konuda sonuç doğuran davalar olup, boşanma davalarını taraflar avukat aracılığıyla yürütebileceği gibi taraflar bizzat kendileri de yürütebilir.
- Boşanma Davaları | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları Boşanma Davaları Boşanma hukuku kapsamında verdiğimiz hukuki hizmetler aşağıda özetlenmiştir: Anlaşmalı boşanma davası açılması ve boşanma protokolünün hazırlanması Evlilik birliğinin temelden sarsılması, şiddet, aldatma, terk ve benzeri haklı sebeplerle çekişmeli boşanma davası açılması, boşanma protokolü hazırlanması Boşanma davası ile birlikte mal rejiminin tasfiye edilerek evlilik sonrası edinilen ortak malların paylaştırılması Velayet, koruma tedbirleri, yoksulluk ve yardım nafakaları ile birlikte maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin sürecin işletilmesi Yurt dışında gerçekleştirilen evliliklerin Türkiye’de tanınması veya boşanma kararlarının tenfizi Boşanma Davası Nasıl Açılır ? Boşanma davası aile mahkemelerinde, o yerde aile mahkemeleri yok ise asliye hukuk mahkemelerinde açılır. Boşanma davası masrafları başvuru harcı, peşin harç ve benzer harçlar ile gider avansının yatırılmış olması gerekir. Boşanma Davalarında Avukatlık Ücreti Ne Kadardır ? Boşanmalarda avukat ücreti davanın görüleceği yere ve tarafların çekişme durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Ayrıca barolar her yıl ortalama bazı ücretler belirlemekte ve bunları yayınlamaktadır. Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır ? Mal paylaşımı evliliğin ne zaman başladığına ve evlilik birliği devam ederken alınan malların bedelinin ne şekilde ödendiğine göre değişkenlik gösteren özel bir hesaplama yöntemiyle yapılmaktadır. Eşlerin yüzde elli şeklinde standart hakları mevcuttur bu edinilen malların bedelinin ne şekilde ödendiğine göre değişkenlik gösterebilir. Boşanmada İstenecek Nafakalar Yoksulluk ve iştirak nafakası. Bunları eşlerin ekonomik durumları gelirleri ve giderlerine göre değişir. Boşanma Aşamasında Mal Kaçırma Eşlerden birinin mal kaçırma ihtimalinin olduğu durumlarda eş mahkemeye başvurarak diğer eşin mallar üzerindeki tasarruf hakkını kısıtlayabilir. Boşanma davasından önce satılan ve devredilen malların tespiti için ise ayrı bir dava açmak mümkün. Boşanma Durumunda Çocuğun Velayeti Velayet bir temsildir. Çocuğun korunması kollanması eğitimi söz hakkı bakımı gözetimi terbiyesi gibi hakları kapsamaktadır. Hakim çocuğun velayetini kime verileceği konusunda karar verirken çocuğun menfaatini ve yaşını gözetir. 0-3 yaş çocuğun velayeti sabit Yargıtay içtihatlarından da görüleceği üzere anneye verilmektedir. Geri kalan yaş aralıklarında çocuğun menfaatine göre hakim takdir yetkisini daha etkin kullanmaktadır. Boşanma Davaları Ne Kadar Sürer Davanın anlaşmalı veyahut çekişmeli olma durumlarına göre değişkenlik göstermektedir. Çekişmeli boşanma davaları dilekçeler teatisinde almış olduğu zamanla anlaşmalı boşanma davalarından nispeten daha uzun sürebilmektedir. Tanıma Ve Tenfiz Davaları Tanıma ve tenfiz davaları bireylerin yabancı ülkelerde verilmiş mahkeme kararlarını geçerli kılmak adına açmaları gereken dava türüdür.
- Fikri Sinai Davaları | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları-Fikri Sinai Davaları Fikri ve Sınai Haklar Davaları Fikrî mülkiyet hukuku, iktisadi değer taşıyan fikrî emek ürünlerini koruyan bir hukuk dalıdır.Fikrî mülkiyet hukuku, telif hakları ve sınai mülkiyet hakları olmak üzere iki ana unsurdan oluşmaktadır. Telif hakları, eserin meydana getirilmesiyle kendiliğinden doğar. Koruma, eserin kamuya sunuluşu ile kendiliğinden sağlanmaktadır. Bunun için bildirim ya da tescil gibi bir prosedüre ihtiyaç bulunmamaktadır. Sınai mülkiyet haklarında ise korumanın sağlanması için, ilgili buluşun, tasarımın, markanın vs. tescil ettirilmesi gerekmektedir. HİZMET VERDİĞİMİZ FİKRİ VE SINAİ HAKLAR DAVALARI Marka davaları Patent Davaları Eser sahibinin tespiti davası, Saldırının Men’i davaları Tecavüzün Ref’i davaları, Manevi Haklara Tecavüzden Doğan Ceza Davaları Mali Haklara Tecavüzden Doğan Ceza Davaları Bağlantılı Haklara Tecavüzden Doğan Ceza Davaları Koruyucu Programları Etkisiz Kılmaya Yönelik Hazırlık Hareketlerinden doğan Ceza Davaları Bağlantılı Hakların korunmasına ilişkin tedbirler Fikri Haklara ilişkin tazminat davaları Mali Hakların Korunmasına ilişkin tedbirler Mali Haklara tecavüze ilişkin olan tazminat davaları Türk Patent Enstitüsü kararlarına karşı açılan davaları, Taklit ürünlerle ilgili el koyma ve toplatma davaları, Taklit markalı malları gümrüklerde el konulması işlemleri, Tasarıma tecavüzün durdurulması Taklit tecavüzden doğan tazminat davaları, Tasarımların benzerliği sebebiyle haksız rekabet davaları, Tasarım iptali davaları, hükümsüzlük davaları,
- Hakkımızda | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları Hakkımızda Öksüz Arabuluculuk & Hukuk Bürosu Arabulucu & Avukat Ayşe Öksüz Zıvalı tarafından Trabzon da kuruldu. Öksüz Arabulucuk & Hukuk Bürosu kurulurken özel hukuk alanında uzmanlaşmayı hedeflemiş, büyümesini de bu yönde sürdürmüştür. Öksüz Arabuluculuk & Hukuk Bürosu’nun temel hedefi, öncelikle hukuki sorunların ortaya çıkmasını önleme amaçlı hukuki danışmanlık, mevcut hukuki sorunların çözümünün sağlanması için ise avukatlık hizmeti vermek, hukuki danışmanlığını yaptığımız kişi ve kuruluşları karşılaştıkları hukuki ihtilaflarda en hızlı, en doğru ve en masrafsız çözüme ulaştırmaktır. Öksüz Arabuluculuk & Hukuk Bürosu olarak amacımız; taraflar arasındaki hukuki ilişkilerin düzenlenmesini, her türlü hukuki anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede sağlamaktır. Büromuzun mevcut portföyü; inşaat, taahhüt, sanayi, bankacılık, finans, yayıncılık, sağlık, sigorta, medya, marka, iletişim, bilişim, elektronik ve gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren çeşitli şirketlerdir. Ayrıca gerçek kişilerin iş hukuku, aile hukuku (boşanma,velayet,vesayet vb), gayrimenkul hukuku, alacak, kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, tanıma, tenfiz, kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklar da portföyümüz kapsamındadır. Öksüz Arabuluculuk & Hukuk Bürosu, vizyon sahibi kurumsal bir avukatlık bürosudur. Hesap verebilirlik, şeffaflık, objektiflik ve verimlilik, temel hizmet ilkelerimizdir. Avukatlık Büromuz Trabzon ilinde olup; Ankara, İstanbul, Adana,İzmir ve Türkiye’nin diğer önemli ticari merkezlerindeki bürolarla işbirliği yapmaktayız.
- Kamulaştırmasız El Atma Davaları | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları Kamulaştırmasız El Atma Davaları Kamulaştırmasız el atma, kamulaştırma işlemi yapılmaksızın , usul ve esaslara uyulmadan, bedeli peşin ödenmeden el koyma suretiyle, taşınmaz malikinin gayrimenkul üzerindeki fiili kullanım hakkının idare tarafından engellenmesi demektir. İdarenin kamulaştırma kararı olmadan taşınmaza fiilen el koyması fiili el atma demektir. Hukuki el atma ise idarece yapılan imar planlarının uygulanmaması ve kamulaştırma yapılmaması sonucu taşınmaza müdahale edilmesi ve mülkiyet haklarının engellenmesi demektir. Örneğin özel bir mülkiyete konu bir taşınmazın imar planına yeşil alan, okul yeri v.b. olarak işlenmesine rağmen kamulaştırılmaması durumunda mülk sahibinin hakları zedelenmektedir. 2942 sayılı kanununun geçici 6. maddesinin 10. fıkrasına göre fiili el atma davalarında Asliye Hukuk Mahkemesi, hukuki el atma davalarında ise İdare Mahkemeleri görevlidir. Gayrimenkulünüze fiili yada hukuki olarak el atılması halinde hukuki bilgi ve avukatlık hizmeti için iletişim bölümünden büromuz ile irtibata geçebilirsiniz.
- İş Davaları | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları İŞ HUKUKU, KAPSAMI VE AMACI İş, işçi, işveren gibi konuları ele alan, işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen ve inceleyen hukuk dalına İş Hukuku denir. İş Hukukunun kapsamında özellikle işçi ve işveren yer almaktadır. Bu bakımdan kanunda yapılan işçi ve işveren değerlendirmeleri büyük önem arz etmekte olup, aradaki uyuşmazlığa hangi hukukun uygulanacağının bulunmasında önemli rol oynamaktadır. İŞ HUKUKUNA İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLAR VE UYGULANACAK KANUNLAR İş hukukuna ilişkin düzenlemelerin asıl olarak 4857 sayılı İş Kanunu ‘nda yer almaktadır. İş hukuku alanında bir uyuşmazlığın doğması halinde, ilk olarak bakılması gereken 4857 sayılı İş Kanunu ’dur. Bunun yanı sıra; işin niteliğine veya işçinin durumuna göre 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu, 854 sayılı Deniz İş Kanunu, 5953 sayılı Basın İş Kanunu, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu … gibi kanunlarda iş hukukuna ilişkin özel düzenlemeler bulunmaktadır. Ayrıca bazı durumlarda 6098 sayılı Borçlar Kanunu uygulama alanı bulmaktadır. İŞE İADE DAVASI VE İŞE İADE DAVASI AVUKATI ‘NIN ÖNEMİ İş Kanunu' ca işçiyi korumakta olup, iş güvencesi kapsamında birtakım haklar tanımaktadır. Bu haklar sınırsız ve kesin olmamakla birlikte, işçinin işverene karşı daha dik bir şekilde durabilmesini sağlamaktadır. İşe iade de bu haklardan bir tanesi olup, işverenin keyfi davranışlarının önüne geçmek amaçlanmıştır. Ancak şunu da unutmamak gerekir; işvereni çalışmak istemediği işçi ile çalışması yönünde emir verilemez. Zorlayabilir ancak mecbur bırakamaz. Yani, işveren, bir işçiye çalışmak istemiyorsa, bunun için şart ve yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. İŞE İADE DAVASI NEDİR? İş Kanunu'ndaki 18 19 20 21 22 ve 29 maddeler işverenin iş akdini nasıl sonlandırabileceğini düzenlemektedir. İşe iade davası, işverenin işçinin iş akdini haksız bir nedenle sonlandırması halinde, iş akdi haksız fesih edilen işçinin açabileceği bir dava türüdür. Ancak tek başına iş akdinin haksız sonlandırılması yeterli olmayıp, işe iade davası için diğer şartları da taşıyor olmak gerekir. Davanın ne kadar sürede açılacağı, işe iade davasını kimlerin açabileceği, kimlerin işe iade davası açamayacağı gibi hususlar 4857 sayılı İş Kanunu içerisinde belirtilmektedir. İŞE İADE DAVASI ŞARTLARI NELERDİR? – Haksız nedenle iş akdi feshedilen kişinin işe iade davası açabilmesi için işyerinde 30 veya daha fazla kişinin çalışıyor olması gerekir. Bu 30 kişi iş akdinin sonlandırıldığı tarih dikkate alınarak hesaplanır. - İşe iade davası açmak istiyorum diyen kişinin, o iş yerinde en az altı aylık çalışmasının bulunması gerekir. Altı aydan az kıdeme sahip işçiler işe iade davası açamaz. – İş akdi haksız sonlandırılan işçi ile iş yeri arasındaki belirsiz süreli iş sözleşmesinin olması veya işin niteliği gereği belirsiz süreli iş sözleşmesi şeklinde olması gerekmektedir. – İşe iade davası açabilmek için iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedilmesi gerekir. Yani iş akdini kendisi sonlandıran işçi işe iade davası açamaz. – İşe iade davası açılabilmesi için fesih, geçerli bir sebep dışında gerçekleşmiş olmalıdır. Hangi durumlarda iş akdinin feshedileceği 4857 sayılı İş Kanunu içerisinde yer almaktadır. – İşe iade davası, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili sıfatında ya da işveren vekili yardımcısı sıfatındaki kişiler tarafından açılamaz. KİMLER İŞE İADE DAVASI AÇABİLİR? İşe iade davası, iş akdinin işveren tarafından haksız fesih edilmesinden itibaren 30 gün içerisinde arabulucuya başvurması, arabulucuda düzenlenecek arabulucu anlaşmazlık tutanağı sonrasında iki haftalık süre içerisinde dava açılması gerekir. Bu dava süresi içerisinde açılmazsa dava hakkı sona erer. İşe iade davası, iş akdi haksız sonlandırılan işçi tarafından, 30 ve üzeri işçi çalıştıran işverene karşı açılır. Mahkemece, işe iade davası sonucunda, haksız feshin tespitine ve işçinin iadesine karar verilir. İŞE İADE DAVASI AÇMA SÜRESİ NE KADAR? İş Kanunu madde 20/1 gereği; İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Bu süre içinde arabulucuya başvurmayan ve arabuluculuk anlaşmazlık sonrasında belirtilen iki haftalık süre içerisinde dava açmayan işçi işe iade davası açamaz. İŞE İADE DAVASI NE KADAR SÜRER? NE KADAR ZAMANDA SONUÇLANIR? İşçinin hakkının korunması amacıyla kanunda, işe iade davalarının sonuçlanacağı süre öngörülmüştür. Uygulamada her ne kadar bu sürelere, İş Mahkemelerinin iş yükü, usulü işlemlerin vakit alması vs. nedeniyle riayet edilemese de işçi bakımından kanun koyucu tarafından koruma sağlanmak istenmiştir. Bu hükme göre işe iade talebiyle açılacak dava, 2 ay içerisinde sonuçlanmalı ve temyizi de 1 aydan önce tamamlanmalıdır. İŞE İADE DAVASI NEREDE VE HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR? İşe iade davalarında görevli mahkeme, İş Mahkemeleri’ dir. Dava işçinin çalıştığı yer veya işverenin adresinde bulunan iş mahkemelerinde görülür. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde açılacak işe iade davalarına Asliye Hukuk Mahkemesi, iş mahkemesi sıfatıyla bakar.
- Bilişim Davaları | Öksüz Hukuk Bürosu
Boşanma Davaları-Aile Hukuku-Anlaşmalı Boşanma-Çekişmeli Boşanma-Mal Paylaşımı-Tazminat davaları-Alacak davaları-Tapu iptali ve tescil davaları-El atmanın önlenmesi davaları-İtirazın iptali davaları-Kamulaştırma davaları-İşçilik davaları-Menfi tespit davaları-Miras davaları-Ortaklığın giderilmesi-Özel hukuk davaları-Ceza Davaları-İcra Davaları-Bilişim Davaları Bilişim Hukuku Davaları Bilişim Hukuku, teknolojik gelişmeler çerçevesinde teknik, ekonomik ve toplumsal alanlarda kullanılan bilginin, elektronik ve benzeri makineler aracılığıyla toplanması, işlenmesi, saklanması ve korunması ile bunlardan doğan ihtilafların çözümü ile ilgilenen hukuk dalıdır. HİZMET VERDİĞİMİZ BİLİŞİM HUKUKU DAVALARI Alan adı uyuşmazlıklarından doğan davalar, Erişim engelleme kararları, Web sitelerinin içeriğinin yayından kaldırılması, cevap ve düzeltme haklarının kullanılması, İnternet yoluyla işlenen hakaret, tehdit ve şantaj suçları, Bilişim sistemini bozma ve engelleme suçları, Bilişim sistemindeki verileri değiştirme, bozma, kopyalama ve yok etme suçları, Banka ve kredi kartların kötüye kullanılması suçu, Diğer bilgisayar, bilişim ve internet suçları. Mesafeli alım-satım sözleşmeleri, Kişisel verilerin korunması ve kişisel bilgi kullanımı amaçlı teyitler, Reklam amaçlı ya da diğer önemsiz e-posta trafiği, Kişisel ya da kurumsal sistemlere yönelik haksız fiiller (hacking), Alan adı ve hizmet sağlayıcı işlemleri, erişim engelleme kararları
