Search Results
Boş arama ile 40 sonuç bulundu
- Yargilama Masraflari | Öksüz Hukuk Bürosu
Yargılama Masrafları 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince, Hukuk mahkemeleri olarak nitelendirilen Asliye Hukuk, Sulh Hukuk, Aile , İş, Ticaret ve diğer hukuk mahkemelerinde dava açıldığı sırada yargılama giderlerinin tamamı dava açılışı esnasında peşin olarak ödenmektedir. Dava açılırken; a) Taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri, b) Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ve tanık sayısı belirlenmiş ise tanık sayısınca tanık asgari ücreti ve tebligat gideri; tanık sayısı belirtilmemiş ise en az üç tanık asgari ücreti ve tebligat gideri, c) Dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış ise keşif harcı ile birlikte ulaşım gideri, ç) Dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücreti, d) Diğer iş ve işlemler için avans ödenir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323 üncü maddesi uyarınca, yargılama giderleri şunlardır: a) Celse, karar ve ilam harçları. b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri. c) Dosya ve sair evrak giderleri. ç) Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekaletname düzenlenmesine ilişkin giderler. d) Keşif giderleri. e) Tanık ile bilirkişiye ödenen ücret ve giderler. f) Resmi dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler. g) Vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hakimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu halde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri. ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti. h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler. Yasanın müteakip maddeleri uyarınca; Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak ödemek zorundadırlar. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır (6100 sayılı Yasa md. 324). Davanın taraflarınca üzerinde serbestçe tasarruf edilemeyen dava ve işlerde, hakim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir (6100 sayılı Yasa md. 325). Yasada açıkça yazılı haller dışında, yargılama giderlerinden, aleyhine hüküm verilen taraf sorumludur. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarını da kararlaştırabilir (6100 sayılı Yasa Md. 326). Yasanın 327 nci maddesi gereğince, gereksiz yere davanın uzamasına veya yargılama giderine sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa dahi, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. Bir kişi davada sıfatı olmadığı halde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verdiği durumlarda, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi halinde, davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez. Fer’i müdahil olarak davada yer alan kimse, yanında katıldığı taraf haksız çıkarsa, yalnızca fer’i müdahale giderinden sorumlu tutulur, aksi halde bu giderler diğer tarafa yükletilir. Ancak, hüküm üçüncü kişinin katıldığı taraf lehine verilmiş olsa bile, lehine hükmolunan tarafın hal ve davranışı, üçüncü kişinin davaya katılmasını gerektirmişse, müdahale giderinin tamamı veya bir kısmı, lehine hüküm verilen tarafa yükletilebilir (6100 sayılı Yasa md. 328). Değinilen Yasanın 329 uncu maddesi uyarınca, kötü niyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. Vekalet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması veya mahkemece miktarının fahiş bulunması halinde, bu miktar doğrudan mahkemece takdir olunur. Kötü niyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, bundan başka beş yüz Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkum edilebilir. Bu hallere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır. Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder. Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hallerde yargılama giderleri davacıya yükletilir. (6100 sayılı Yasa md. 331). Yasanın 332 ve 333 üncü maddelerinin açık hükmü gereğince, yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedilir. Yapılan giderin tutan, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. Hükümden sonraki yargılama giderlerini hangi tarafın ödeyeceği, miktarı ve dökümü ile bu giderlerin hangi tarafa yükletileceği, mahkemece ilamın altına yazılır. Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır. Trabzon Arabulucu & Avukat Ayşe Öksüz Zıvalı / 0505 886 11 93
- Trabzon Avukatlik Ücretleri̇ | Öksüz Hukuk Bürosu
Avukatlık ücreti nedir, nasıl belirlenir? TARAFLAR ARASINDA KARARLAŞTIRILAN AVUKATLIK ÜCRETİ: İş sahiplerinin (müvekkil) Avukata ödemesi gereken ücrete “vekalet ücreti” yada “avukatlık ücreti” denir. Bu ücret Borçlar Kanunu ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda düzenlenmiştir. Avukatlık Kanunu 164. madde uyarınca “Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.” Avukat ile iş sahibi arasındaki bir vekâlet akdine istinaden avukatlık hizmeti (örneğin yargı organları nezdinde iş sahibini temsil etme) verilebileceği gibi, vekâlet akdi olmadan da (örneğin sözlü ya da yazılı danışma, dava dilekçesi hazırlama veya bir sözleşme hazırlama gibi) avukatlık hizmeti verilebilir. Her ne şekilde olursa olsun, avukat ile iş sahibi arasında akdedilen (yazılı ya da sözlü) bir sözleşmeye istinaden avukat tarafından yapılan iş ve işlemler avukatlık hizmeti; bu iş ve işlemler karşılığında iş sahibince verilen bedel de avukatlık ücretidir. Avukatlık Ücreti Nasıl Belirlenir? Avukatlık ücreti, taraf ve Avukat arasında, ilgili kanunlara aykırı olmamak, her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifes i ‘ndeki miktar ve oranlardan az olmamak üzere serbestçe kararlaştırılabilir. Dava değeri veya mahkemece hükmolunacak şeyin değeri, yahut paranın belli bir yüzdesi oranında avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir. Avukat, davayı kazansa da kaybetse de kanunen ücrete hak kazanır. Yapılan sözleşmede bir ücret kararlaştırılmamış olması, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmaması, ücret sözleşmesinin belirgin olmaması, tartışmalı olması veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayılması hallerinde ise değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için, avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki dava konusunun değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar, değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanarak avukatlık ücreti tespit edilir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre “avukatın ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur” Dava yada takip hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır. DAVA YADA TAKİP SONUCUNDA KARŞI TARAFA YÜKLENEN AVUKATLIK ÜCRETİ: 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesine göre, dava sonunda, kararla, tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez. Trabzon Arabulucu & Avukat Ayşe Öksüz Zıvalı / 050 886 11 93
- Kamulaştirmasiz El Atma Davalari Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
Kamulaştırmasız El Atma Davaları Kamulaştırmasız el atma, kamulaştırma işlemi yapılmaksızın , usul ve esaslara uyulmadan, bedeli peşin ödenmeden el koyma suretiyle, taşınmaz malikinin gayrimenkul üzerindeki fiili kullanım hakkının idare tarafından engellenmesi demektir. İdarenin kamulaştırma kararı olmadan taşınmaza fiilen el koyması fiili el atma demektir. Hukuki el atma ise idarece yapılan imar planlarının uygulanmaması ve kamulaştırma yapılmaması sonucu taşınmaza müdahale edilmesi ve mülkiyet haklarının engellenmesi demektir. Örneğin özel bir mülkiyete konu bir taşınmazın imar planına yeşil alan, okul yeri v.b. olarak işlenmesine rağmen kamulaştırılmaması durumunda mülk sahibinin hakları zedelenmektedir. 2942 sayılı kanununun geçici 6. maddesinin 10. fıkrasına göre fiili el atma davalarında Asliye Hukuk Mahkemesi, hukuki el atma davalarında ise İdare Mahkemeleri görevlidir. Gayrimenkulünüze fiili yada hukuki olarak el atılması halinde hukuki bilgi ve avukatlık hizmeti için iletişim bölümünden büromuz ile irtibata geçebilirsiniz. Trabzon Kamulaştırmasız El Atma Davaları Avukatı Ayşe Öksüz Zıvalı
- Trabzon İdare Ve Vergi̇ Davalari Avukati | Öksüz Hukuk Bürosu
Trabzon İdare ve Vergi Hukuku Davaları İDARİ DAVA NEDİR? Devlet kurumları tarafından yapılan işlemlere karşı dava açılan davalara İdari Dava denir. İdari davalarda mahkemelerce idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğu denetlenir, yerindeliği denetlenmez. İdari davalar idare mahkemesinde, vergi mahkemesinde veya Danıştay’da görülür. İdare mahkemesi; idarenin hukuka aykırı işlem ve eylemlerine karşı açılan idari davalara bakmakla görevli temel mahkemelerden biridir . İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine giren davalar ve ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülen davalar dışındaki tüm iptal davaları (bir idari işlemin hukuka aykırı olması nedeniyle iptal edilmesi talebiyle açılan idari davalar) ve tam yargı davalarında (idari işlem veya eylemler nedeniyle zarar görenlerin idare aleyhine açtıkları tazminat davaları) yargılama yapar. Vergi mahkemesi; idarenin vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin iptal ve tam yargı davalarına bakmakla görevli idari mahkemedir. Vergi mahkemeleri; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar, yukarıdaki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davalar ve diğer kanunlarla vergi mahkemesine verilen davalarda yargılama yapar. İDARİ DAVA HANGİ İŞLEMLERE KARŞI AÇILIR? İdarenin hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği iş ve işlemlerin iptali ve uğranılan zararın tazmini için açılır. Dava açılması için ilgili işin idare (bir kamu kurumu) tarafından yapılmış olması gerekir. Ayrıca bu işlem kesin olarak tamamlanmış olmalıdır. Eğer idari işlemin tesisi devam ediyorsa, başka bir makamın onayına ihtiyaç varsa, veya verilen karara karşı başvuru yaparak kararın değiştirilmesini talep etmek imkanı varsa o işlem kesin olarak tamamlanmamış demektir. Önce idari yolların tüketilmesi gerekir. İDARİ DAVA HANGİ SÜREDE AÇILIR? İdare tarafından yazılı bildirim (tebligat) yapılmasını takiben Vergi Mahkemelerinde 30, İdare Mahkemelerinde veya Danıştay’da 60 gün içerisinde dava açılması gerekir. Özel kanunlarda düzenlenen dava açma süreleri saklıdır. İDARİ YARGI ALANINDA GÖREV YAPAN MAHKEMELER : İdare Mahkemeleri (İlk derece mahkemesi) Vergi Mahkemeleri (İlk derece mahkemesi) Bölge İdare Mahkemeleri (İstinaf mahkemesi olarak görevli) Danıştay (Temyiz mahkemesi ve bazı idari davalar için ilk derece mahkemesi olarak görevli) İDARE VE VERGİ HUKUKU ALANINDA AVUKATLIK HİZMETİ SUNDUĞUMUZ BAZI DAVALAR: Tam yargı davaları (İdarenin eylem ve işleminden kaynaklanan tazminat ve alacak davaları) İdari İşlemin İptali davaları Memur disiplin cezalarına ilişkin davalar Her türlü vergi / ceza ihbarnamelerinin iptali davaları, Ödeme emrinin iptali davaları, Haczin, e-haczin, ihtiyati haczin ve ihtiyati tahakkuk ile satış işleminin iptali davaları, Vergi Hukukundan kaynaklanan diğer davalar İdari Davalar ve Vergi Davalarınız için iletişim bölümünden bize ulaşabilirsiniz. Trabzon İdare ve Vergi Davaları Avukatı Ayşe Öksüz Zıvalı
